'Yunanistan, AB ile Türkiye arasında arabulucu olmak istiyor'

RS FM’den yayınlanan Dünya Panorama’ya konuk olan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Balkanlar ve Kıbrıs Araştırmaları merkezi başkanı Gözde Kılıç Yaşın, “Mülteci sorunu bakımından baktığımızda son dokuz ayda iki gerçeğin altı çizildi” diyerek şöyle konuştu:

“AB’ye üye devletler, sınırlarına dayanan sığınmacı akını karşısında ortak politika üretme konusunda başarısız oldular. İkincisi de Arap Baharı'nın başlamasından itibaren Birlik’in uygulamaya çalıştığı sığınmacı sorununu çevreleme politikası da başarısız oldu. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye ziyaretinden hemen sonra AB ve Balkan ülkeleri arasından bir sığınmacı zirvesi yapıldı. Burada biz en ciddi itirazın geldiğini gördük. Çipras,  "Türkiye neden burada değil?" diyerek, Türkiye olmadan bu sorununun çözülemeyeceğini vurguladı.”

‘YUNANİSTAN YÜKÜNÜ HAFİFLETMEK İSTİYOR’

Göçmen krizine gerçek anlamda çözüm getiren bir politika üretilemediğine değinen Yaşın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Merkel'in ziyaretiyle beraber gündeme gelen hususları Çipras'ın da ağzından duymak enteresan oldu. Çipras,  ziyaret öncesinde yaptığı açıklamada, ‘Türkiye ile AB arasındaki müzakereleri yürütecek tek isim Merkel değil, biz de varız’ dedi. Bu ziyaretin arka planında biraz bu da var. Yunanistan, AB ile Türkiye arasında arabulucu rolüne de bürünmek de istiyor. Yunanistan'ın bir şekilde yükün Türkiye'ye doğru aktarılmasında daha etkin rol oynamak istediğini görüyoruz. Taşıyamadığı yükünü biraz daha hafifletmek istiyor. Bulabildikleri tek çözüm yönteminin bu işin Türkiye’ye kilitlenmesi olduğunu görüyoruz.”

‘ÇİPRAS DA MERKEL KADAR ILIMLI OLMALI’

Yunanistan’ın burnu büyük davrandığını kaydeden Yaşın, “Yunanistan, daha ılımlı ve dostane bir tavırla masaya oturmalı. ‘Biz ortak çalışmalara karşıyız ama Türkiye’nin sınırları kontrol altında tutulsun’ yaklaşımı biraz kaba bir yaklaşım. Dolayısıyla meseleye bu boyutuyla bakıldığında; Türk sahillerinin kontrol altında tutulması noktasının, Türkiye’nin egemenlik haklarına zarar vereceğini düşünüyorum. Mülteci krizi adı altında herhangi bir sebeple kendi sınır kontrolünüzü başka bir güce devredemezsiniz. Türkiye’nin sürekli olarak koşulları kabule zorlanması çok mantıklı değil. Merkel’in konuya daha ılımlı yaklaşıyor. Çipras’ın da aynı Merkel gibi daha ılıman ve ortak bir mesai yürütme niyetiyle Türkiye’ye gelmesi gerektiğini düşünüyorum.

‘TÜRKİYE BU İŞİ ZATEN SIRTLANDI’

Avrupa’nın tamamında bulunan göçmen sayısının sadece İstanbul’da bulunanlarla eşit olduğuna dikkat çeken Yaşın,   “Günde 10 — 20 tane bebek vatansız olarak doğuyor. Bunların önemli bir kısmı Türkiye’de. Tabii ki bu mülteciler için yapılması gereken pek çok şey var. Bu konuda devreye biraz BM ve AB üzerinden gelecek maddi yardım gündeme geliyor. Burada bir pazarlık yapıldığını biliyoruz. Türkiye, bu yardım olmasa da zaten, bu işi sırtlanmış durumda. Türkiye de kendi elini rahatlatabilmek için pazarlık yapmak durumunda kalacak.”