Partisinin çok bedel ödediğini ve ödemeye de devam ettiğini söyleyen Selahattin Demirtaş, "Çok kolay bir iş değil. Türkiye'de bazen göstermelik olarak sofralarda bazen Alevi'yi, Sünni'yi, Ermeni'yi,Yahudi'yi bir araya getiren devlet yemekleri oldu. Ama biz toplumu bir araya getirmeye çalıştık. Bizim yönetim kurulu masamızda toplumun bütün renkleri var. Buna inandılar insanlar, 'evet Türkiye'de barış içinde yaşayabiliriz', buna inandılar. Bu duygu korkuttu bunları işte. Üzerine kurdukları siyasi zemini ellerinden aldık biz" diye konuştu.
'MUTLAKA SANDIĞA GİDİN'
Demirtaş 1 Kasım seçimlerinde herkesi oy vermeye davet etti. Demirtaş çağrısını şu sözlerle dile getirdi: Oy kullanıyoruz, sandığa gidiyoruz. Bunu kabul etmiyorlar. Sonucunu kabul etmiyorlar. Biz ne yapacağız diye insanları itmeye çalışıyorlar. Biz bu noktada diyoruz ki çare biziz. Mutlaka sandığa gidin. Kime oy verirseniz verin, sandığa gidin. Evinizde oturmayın. Geleceğiniz için o oyu sandığa atın.
'ÖZGÜRLÜK, ADALET, BARIŞ'
Ehlibeyt Alimleri Derneği Başkanı Hasan Kanaatli de Demirtaş ve heyetine yönelik yaptığı hoşgeldin konuşmasında," Toplumun mükemmelliği elde etmesi için üç şeye ihtiyaç vardır. Bunlardan birincisi adalettir. İkincisi özgürlüktür. Üçüncüsü barıştır " dedi.
