PKK'ya '1 Eylül'de ateşkes ilan et' çağrısı

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Diyarbakır'da düzenlediği basın toplantısında PKK ve devlete çatışmaları durdurma çağrısında bulundu. Bölgede yaşanan çatışmanın hiçbir kesime fayda sağlamayacağını belirten Ünsal, "Yaklaşık 2 yıl süren çözüm sürecinde katedilen bütün mesafelerden geri dönüldüğü ve çatışmaların eski şiddetinden daha yoğun olarak sürdüğü bu manzaranın bir gün kurulacağı kesin olan barış ortamında taraflar arasındaki uçurumu büyütmekten, toplumsal bütünlüğümüzü zedelemekten başka bir işe yaramayacaktır" diye konuştu.

Mazlumder olarak, PKK tarafına 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde ateşkes ilan etme ve silahlı eylemleri sonlandırmaya çağrısında bulunan Ünsal, "Ülkemizde yaşanan bu elim sürecin önüne geçilmesi ve müzakere koşullarının yeniden oluşması için PKK'nın çatışmaları sivil alanlara taşıma, yol kontrolü yapma, araç yakma, sivilleri alıkoyma gibi toplumsal sükun ve suhuleti bozan bütün eylemlerini durdurması gerektiğini vurguluyor ve alıkoyduğu sivilleri serbest bırakma çağrısında bulunuyoruz.

Devlet yetkililerinin de, açıklanan bu ateşkese eşzamanlı bir biçimde olumlu cevap vererek, askeri ve adli tüm operasyonları sonlandırmaya çağırıyoruz. Ayrıca çatışmalarda hukuk dışına çıkan, meskun mahalde PKK mensubu-sivil ayrımı yapmadan ve hedef göstermeden, ağır silahlarla yapılan müdahalelerde sivil ölüm ve yaralanmalarla ilgili etkin ve kapsamlı bir soruşturma yürütmek devletin hukuki sorumluluğundandır. Devlet yetkililerin çatışmasızlık ortamının tesisi için sorumluluk almaları gerekiyor" dedi.

'ÖCALAN İLE MÜZAKERE EDİLECEK KOŞULLAR YARATILMALI'

Ünsal, savaş ortamının yerini barış ve müzakerelere bırakabilmesi için Abdullah Öcalan ile müzakere edebilecek koşullara kavuşturulmasının acil ve hayati bir gereklilik olduğunu savundu. Ünsal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Taraflara, ülke içindeki dinamiklerden oluşan bir izleme heyeti ya da üçüncü gözün kurulmasının müzakere sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için büyük önem taşıdığını yeniden hatırlatıyoruz. Silahın, sivil siyaset üzerine vesayet oluşturması teşebbüslerinin demokratik ortamlara zarar verdiğini, sivil siyaset üzerinde vesayet oluşturma teşebbüslerine karşı çıktığımızı ve buna rıza gösterilmemesi gerekiyor. Her iki taraftaki karar alıcıları sorumluluk alarak toplumumuzun ortak maslahatına uygun davranmaya davet ediyor, çatışmalarda ortaya çıkmış bütün hak ihlallerini kınıyor ve hayatını kaybeden bütün tarafların ailelerine başsağlığı diliyoruz."