Suruç saldırganı patlayıcıları gömleğinin içine yerleştirmiş

Türkiye'nin dört bir yanından gelen gençleri hedef alan katliamı gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün (20) Suruç'a nasıl geldiği, kalabalıkla aynı otobüste olup olmadığı merak konusu olmuştu. Amara Kültür Merkezi'nin güvenlik kameraları ve merkezin bahçesine bakan MOBESE görüntü kayıtlarının bulunmaması nedeniyle patlama anındaki ve öncesindeki hareketleri belirlenemeyen Alagöz'ün, kültür merkezine giderken MOBESE kameralarına takıldığı incelemelerle açığa çıktı.

SALDIRIDAN 1 SAAT ÖNCE…

Uzmanların görüntülerinde yaptığı incelemenin ardından elde ettiği iki ayrı görüntüye göre, Alagöz, Suruç'ta yalnız başına hareket ediyor. Milliyet'ten Tolga Şardan'ın haberine göre elinde su şişesi ile yürüyen ve iki ayrı noktada MOBESE kameralarına yakalanan Alagöz'ün zayıf yapılı olmasına rağmen gömleğin şişkin ve kalın durması, uzmanlarca "bombaları üzerine yerleştirmiş" şeklinde değerlendirildi.

Alagöz'ün bombaları çanta içinde getirdiği ve kültür merkezinde basın açıklaması yapılırken çantayı yere bırakıp bombayı patlattığı iddiası ortaya atılmıştı. Ancak hem görüntüler hem de patlamanın olduğu yerde hiçbir çukurun oluşmaması bu tezi ortadan kaldırdı. Alagöz'ün üzerine yerleştirilmiş patlayıcıyla Suruç sokaklarında yalnız başına yürüyerek merkeze geldiği ve bahçeye girerek katliamı gerçekleştirdiği saptandı. Alagöz'ün eylemi yapıp yapmadığını kontrol amaçlı olarak bir başka erkek ya da kadının kültür merkezine gelip gelmediği de araştırılıyor.

TELEFON GÖRÜŞMESİ YOK

Alagöz'ün eylemden hemen önce bazı telefon görüşmeleri yapmış olabileceği de iddia edilmişti. Ancak yapılan incelemeler sırasında herhangi bir telefon görüşmesi yapmadığı anlaşıldı. Olası bir takip halinde, yerinin anlaşılmaması için üzerinde telefon taşımayan Alagöz'ün Suruç'ta kalmadığı, bomba yüklü halde ilçeye geldiği ve eylemi gerçekleştirdiği sanılıyor.

ALAGÖZ'ÜN DNA PROFİLİ ÇIKARILACAK

Suruç'taki bombalı saldırıya ilişkin otopsi işlemlerini yürüten Gaziantep Başsavcılığı, canlı bomba Şeyh Abduhrahman Alagöz'den alınan doku örneklerini ve parçalanan, sadece kemik hali kalan kafatasını İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderdi. Yapılacak çalışmanın ardından Alagöz'ün DNA profili çıkarılacak ve kafatası birleştirilecek yüzü eski haline getirilecek. Patlamanın ardından yapılan ilk incelemeler neticesinde Alagöz'e ait dokular ve ailesinden alınan örnekler Ankara'ya gönderilmiş, burada yapılan karşılaştırmada canlı bombanın Alagöz olduğu kesinleşmişti.