Demirtaş: Saldırgan DHKP-C değil IŞİD ile bağlantılı

İstanbul Esenyurt'ta bir taksi durağını ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ‘Mersin ve Adana'daki HDP seçim bürolarına saldırı düzenleyen bir şüpheli DHKP-C ile bağlantılı' açıklamasına yanıt verdi. Demirtaş, şunları ifade etti:

"Biz sağduyumuzu koruduk. Dosya ile ilgili gizlilik kararı verildi. Bu soruşturma niye gizlensin ki? HDP binalarına saldıran kişinin kimliği belliyse niye dosyayı gizliyorsun? Bize gelen bilgilere göre bu kişi Suriye'ye giriş çıkış yapmış. Bu kişinin bir yakını IŞİD'te şu anda militandır. Bu kişi de IŞİD bölgesinde bir süre kalmıştır. DHKP-C'li dedikleri kişi, Suriye'de IŞİD ile bağlantıları olduğu bilgileri bizde mevcut. Sessiz kalıyoruz diyorlar da olup biten her şey AKP'yi işaret ediyor, HDP'yi işaret etmiyor."

YÜKSEKDAĞ: ARKADAŞLARIMIZ KATLİAMDAN KURTULDU

Demirtaş ile aynı saatlerde HDP'nin Ardaha mitinginde konuşan Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ da, hiçbir saldırının 7 Haziran'da kazanacakları zaferi engelleyemeyeceğini söyleyerek şunları aktardı:

"Adana ve Mersin olaylarında verilmiş sadakamız varmış. Sadece bir tesadüf eseri arkadaşlarımız katliamdan kurtuldu. Bu katliam girişiminin gerçek sorumlularını açıklaması gereken Başbakan, çıkmış bize diyor ki 'Saldırının faili yakalandı, bir sol örgüte mensupmuş önceden ve saldırıyı bu gerçekleştirmiş' diyor. 'Yalanınız batsın' diyorum, başka hiçbir şey demiyorum. 'Sizi Allah ıslah etsin' diyorum, başka da bir şey demiyorum. Böyle büyük, kirli yalanlara sarılıyorsanız sizin işiniz bitmiş. Sizin yalandan başka bu halka verecek bir şeyiniz kalmamış."

'1,5 AYDA 114 SEÇİM BÜROSU YAKILDI'

1,5 ay boyunca 114 seçim bürosunun yakıldığını belirten Yüksekdağ, şunları söyledi: "Yüzlerce arkadaşımız hastanelik oldu, kurşunlandı, satırlı saldırılara uğradı. Çalışma yürüttüğümüz alanları bizlere dar etmeye çalıştılar. Mitinglerimizi yasakladılar, bunlar yapılırken sağduyuya davet ettik. Bu saldırıları kınamalarını istedik, seçim güvenliğinden onlar sorumlu. Tek bir ses bile etmediler, kınama yapmadılar. Her gün meydanlarda bizi hedef gösterdiler. Bunun sonucunda Adana ve Mersin'de bir katliam provasıyla karşılaştık."