Araştırmacı Koç: ABD elitleri, Trump’ın kazanması durumunda yardımları kesmesine engel olmak istiyor
© AFP 2023 / WOJTEK RADWANSKI
Abone ol
Özel
Washington ile Kiev arasında ‘Savaşın sürdürülmesi’ planı ABD kamuoyunda tepki gördü. Planı Sputnik’e değerlendiren Foreign Press Review Editörü ve Araştırmacı Şanlı Bahadır Koç, ABD elitlerinin Trump'ın kazanması ihtimaline karşı önlem aldığını söyledi.
Ukrayna’ya yönelik olarak 61 milyar dolarlık ABD askeri yardım paketi senatoda onaylandı. Bu onay ABD kamuoyunda tartışmaya neden oldu. ABD kamuoyunda ‘Amerikan halkının vergisi Ukrayna'da harcanıyor’ tepkilerini beraberinde getirdi.
Amerikalı girişimci Elon Musk da ABD ile Ukrayna arasında görüşmeleri devam eden 'savaşın sürdürülmesi' planına sosyal medya platformu X'te tepki gösterdi.
Eğer Kiev ile Washington arasındaki anlaşma gerçekleşirse, 10 yıl sürecek bu anlaşmayı gelecek ABD başkanları da engellemeyecek. ABD 10 yıl boyunca Kiev’e silah göndermeye devam edecek.
Foreign Press Review Editörü ve Araştırmacı Şanlı Bahadır Koç Sputnik’e Biden yönetiminin 61 milyar dolarlık yardım kararı ve savaşı sürdürme planın amacını şu şekilde özetledi:
“ABD’de 6 ay sonra seçim var. Başkan adayı Trump, ABD'nin başka ülkelere böyle büyük çaplı yardımlar yapmasına karşı. Temsilciler Meclisi’nin çoğunluk lideri Cumhuriyetçi lideri de buna karşıydı ama bir şekilde ikna edildi. Partisinin bir kısmı ve demokratların oyları ile bu yardım paketi kabul edildi. Trump kazanması şu anda kesin olmasa da favori olarak görünüyor. Trump geldiğinde, Avrupalılar, ‘Ukraynalı herkes o gelirse ne olacak’ diye endişeleniyor. O geldiğinde, onun kesemeyeceği bir şekilde yardımları şimdiden halletmeye çalışıyorlar. Bu yardım paketi de bunun bir parçası. Ukrayna şu anda savunmada, hatta bir anlamda sırtı duvara yapışmış durumda. Rusya yavaş yavaş ilerliyor. Bu yapılacak yardımın önemli bir bölümü zaten zaman içinde Ukrayna’ya gelecek. O ilerlemeyi durdurabilecek mi? Orada bir soru işareti var.”
‘Olan Ukrayna'ya oluyor’
ABD’nin biz para veriyoruz, asker kaybetmiyoruz anlayışı ile hareket ettiğini vurgulayan Koç “Bu savaş bence engellenebilirdi. Bu savaşı engellemek için ABD, Rusya, Avrupalılar yapabilecekleri bütün adımları atmadılar. Atsalardı yine savaş çıksabile bu denemiş olurdu. Ukrayna’nın Avrupa’da diğer örnekleri olan Avusturya, Finlandiya gibi tarafsız ülke olması, güvenliğinin garanti altına alınması, orada ABD veya batı askerinin olmayacağının garantisinin verilmesi, Rusya’nın da orayı işgal etmemesi formülü uygulanabilirdi. Bu yeterince denenmedi. Çok hızlı bir şekilde savaş safhasına geçildi. ABD’liler oralı olmadılar, Rusya zamanın aleyhine işlediğini düşündü. Bugüne gelirsek Batı ‘burada tek askerimiz ölemeden Rusya'yı kanatıyoruz, aynı zamanda Çin’e de mesaj veriyoruz’ düşüncesi içinde. Olan Ukrayna'ya oluyor. 6-7 milyon insan ülkelerini terk etti. Büyük ekonomik kayıplar var. Ukrayna demografik olarak problemli bir ülkeydi. Şu anda yirmili yaşlarda olan nesil Ukrayna’da çok az. 1990 sonrasında doğum oranlarının düşmesiyle beraber Ukrayna’nın nüfusu mevcut prodüksiyonlarda 20-25 milyonlara bile düşebilir. Bu savaş engellenebilirdi. Türkiye’de kendi çapında çaba gösterdi. İstanbul’da taraflar toplandı. O formül üzerinden gidilebilirdi” dedi.
‘Trump’ın elini bağlamak istiyorlar’
ABD’de gerçekleşecek seçimlere dikkat çeken Şanlı Bahadır Koç sözlerini şöyle devam etti:
“Belli sayıda insan öldükten sonra araya duygular giriyor, stratejiler giriyor. Böyle diye diye on binlerce insan öldü. ABD’de ise ‘biz orada sadece para harcıyoruz. Ruslar ölüyor, Ruslar güç kaybediyor’ diye düşünüyorlar. İki tarafından savaşı sürdürmek için motivasyonları var. Barış nasıl olur? Ya birisi yenecek, ya da iki tarafta ödünler verecek. İki tarafta ödün veremeyeceğini düşünüyor. Bir taraf ‘Ödün vermeye istekliyim’ dese bu karşı taraftan zayıflık olarak algılanacak görüşünde. Ukrayna tarafı çok parçalı. Ukrayna’nın içinde Zelensky ile altındaki askerler arasında problemler yaşanıyor. Avrupa’da bu işe mesafeli olanlar var. İstekli olanlar, hiç oralı olmayanlar var. ABD'de Trump ayrı Biden ayrı. Trump benim zamanımda savaş yoktu diyor. Türkiye’de Trump’ta gelse, Biden’de gelse ‘ABD’nin tek politikası vardır’ ifadeleri kullanılıyor. Trump ile Biden arasında hem bakış hem de felsefik farklar var. Trump savaş istemiyor. İçeri dönmek istiyor. ‘Biz herkesi koruyamayız, bizim paralarımızı başkalarına harcayamayız’ diyor. Arada önemli farklar var. Bir bakıma NATO, Avrupa, Biden yönetimi ve Amerikan elitleri Trump'ın gelmesi durumunda onun elini kolunu bağlamak istiyorlar. Gelirse bizim politikalarımızın dışına çıkamasın, bu politikaları uygulamak zorunda kalsın düşüncesi ile hareket ediyorlar.”
